16 Eylül 2013 Pazartesi

Aşktır Galatasaray!

Duvara yaslandım gözlerim kapalı, ellerim birleşmiş dua ediyorum..
Gerginlikten titrediğimi bilirim, her ekrana baktığımda tedirginlikten gözlerimin dolduğunu..
Saniyeler geçmiyor, sesler yükselip insanlar heycanlandıkça korkuyorum..
Sonra isyanlar, bağırışlar geliyor kulağıma, rahatlıyorum..
Duymak istediğim en son kelimeyse "Gol!"

Bizim Kayseriyi yendiğimiz, fenerin denizliyle oynadığı şampiyonluk maçını fenerlilerin yanında izliyordum.. 16 dakikalık eziyeti herkes hatırlar herkes bilir.. Ben hayatımda öyle bir duygu tarifsizliği hiç yaşamadım.. Ama tabi sonu klasik son, Şampiyon yine biz olduk..

Kendimi bildim bileli Galatasaraylılık şartı vardır bizim evde. Şampiyon olunur, tüm aile sokağa dökülür kutlamalara katılır. Her pazar sarı kırmızı eşofmanlarla kahvaltı edilir. Seçilecek eşler bile futbolu sevmek, Galatasaraylı olmak zorundadır.

Küçücüktüm mahallede erkeklerle futbol oynar, düşünce ağlamaz, kan görünce korkmazdım ben. Ekrandaki kahramanlarım gibi dimdik dururdum..
Büyüdüm, maç kaçırmayan "sarı-kırmızı-şampiyon" mottolu bir genç kız oldum.. 
Şimdiyse her marşı yumruğu havada okuyan, her 3lükte tüyleri diken diken olan, her golde havalara sıçrayan bir kadınım.. 
Küçüklüğümdeki çocuk kadar derinden Galatasaray'lıyım hala..

Biz karşılıksız mutluluk veren; tutku dolu, sarı kırmızı bir aşk yaşarız.. 
Kimilerinin sahalarının ortasına bayrağımızı diker, evlerinde şampiyonluk kupaları kaldırır, kutlamalar yapar, günümüzü gün ederiz..

Galatasaray'lıyız biz, sarı kırmızı armanın hayranıyız.. 

Neyse.. An itibariyle maça geldim, aşka geldim.. Salı'da Madrid'i yenmeğe geleceğim..  

Severim seni Cimbom çok severim.. 

Herkese güzel haftasonları,
Sevgiler

Kub.